Son araştırmalara göre, 2017'den bu yana dünya genelinde işletmeler 320 milyar dolar kadar kar kaybı yaşadı. Bu şaşırtıcı rakam, kötü yönetimden kaynaklanmamakta, aksine küresel ekonomik dalgalanmalar ve jeopolitik belirsizliklerin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
EY-Parthenon'un raporu, bu çarpıcı gerçeği ortaya koydu. Araştırma, yıllık geliri 1 milyar doları aşan yaklaşık 3500 halka açık şirketi kapsadı ve bu şirketlerin, küresel ekonominin enflasyon, savaş ve pazar dalgalanmaları gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığı dönemlerde ciddi şekilde etkilendiğini buldu. Bu etkinin, dünya genelinde her yere yayıldığı ve hiçbir bölgenin bundan muaf kalmadığı belirlendi.
Ernst & Young Parthenon'un Birleşik Krallık Makro ve Jeopolitik Stratejiler Direktörü Mats Persson, artık kolay kâr ve jeopolitik istikrar dönemine veda ettiğimizi belirtti. Yıllarca süren düşük maliyetli fonlar ve nispeten istikrarlı jeopolitik ortamdan sonra, ticaret sürtüşmelerinden küresel çatışmalara kadar uzanan bir dizi makro değişikliğin, hükümet politikaları ve küresel olayların şirket değerleri ve kârları üzerindeki etkisinin son birkaç on yıldan daha belirgin hale geldiğini vurguladı.
Araştırmalar ayrıca, anket yapılan şirketlerin yaklaşık %25'inin son üç yılda, kar marjlarının (EBITDA ile ölçülen) %5 veya daha fazla azaldığını göstermektedir. Bu dönem, küresel piyasanın enflasyonun yükselmesi, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, İngiltere'nin bonolarındaki dalgalanma ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışma gibi bir dizi önemli olayla karşılaştığı bir döneme denk gelmektedir.
Dikkate değer olan, Çinli şirketlerin bu küresel ekonomik fırtınadan en çok etkilenenler olmasıdır. Ancak, diğer ülkelerdeki şirketlerin performansları farklılık gösteriyor; bazıları ise güçlü bir risk direnci sergiliyor.
Bu rapor, dünya genelindeki işletmelere kesinlikle bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, işletmelerin sürekli değişen küresel ekonomi ve jeopolitik ortamla başa çıkabilmek için daha esnek ve dayanıklı işletme stratejilerine ihtiyacı vardır. Aynı zamanda, işletmelerin risk yönetimini güçlendirmesi, çeşitlendirilmiş faaliyetlerde bulunması ve uyum yeteneklerini artırmasının önemini de vurgulamaktadır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
5
Share
Comment
0/400
ShadowStaker
· 07-21 18:47
vahşi rakamlar... sanırım bu makro karmaşasında hepimiz rekt olduk, aslında
Son araştırmalara göre, 2017'den bu yana dünya genelinde işletmeler 320 milyar dolar kadar kar kaybı yaşadı. Bu şaşırtıcı rakam, kötü yönetimden kaynaklanmamakta, aksine küresel ekonomik dalgalanmalar ve jeopolitik belirsizliklerin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
EY-Parthenon'un raporu, bu çarpıcı gerçeği ortaya koydu. Araştırma, yıllık geliri 1 milyar doları aşan yaklaşık 3500 halka açık şirketi kapsadı ve bu şirketlerin, küresel ekonominin enflasyon, savaş ve pazar dalgalanmaları gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığı dönemlerde ciddi şekilde etkilendiğini buldu. Bu etkinin, dünya genelinde her yere yayıldığı ve hiçbir bölgenin bundan muaf kalmadığı belirlendi.
Ernst & Young Parthenon'un Birleşik Krallık Makro ve Jeopolitik Stratejiler Direktörü Mats Persson, artık kolay kâr ve jeopolitik istikrar dönemine veda ettiğimizi belirtti. Yıllarca süren düşük maliyetli fonlar ve nispeten istikrarlı jeopolitik ortamdan sonra, ticaret sürtüşmelerinden küresel çatışmalara kadar uzanan bir dizi makro değişikliğin, hükümet politikaları ve küresel olayların şirket değerleri ve kârları üzerindeki etkisinin son birkaç on yıldan daha belirgin hale geldiğini vurguladı.
Araştırmalar ayrıca, anket yapılan şirketlerin yaklaşık %25'inin son üç yılda, kar marjlarının (EBITDA ile ölçülen) %5 veya daha fazla azaldığını göstermektedir. Bu dönem, küresel piyasanın enflasyonun yükselmesi, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, İngiltere'nin bonolarındaki dalgalanma ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışma gibi bir dizi önemli olayla karşılaştığı bir döneme denk gelmektedir.
Dikkate değer olan, Çinli şirketlerin bu küresel ekonomik fırtınadan en çok etkilenenler olmasıdır. Ancak, diğer ülkelerdeki şirketlerin performansları farklılık gösteriyor; bazıları ise güçlü bir risk direnci sergiliyor.
Bu rapor, dünya genelindeki işletmelere kesinlikle bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, işletmelerin sürekli değişen küresel ekonomi ve jeopolitik ortamla başa çıkabilmek için daha esnek ve dayanıklı işletme stratejilerine ihtiyacı vardır. Aynı zamanda, işletmelerin risk yönetimini güçlendirmesi, çeşitlendirilmiş faaliyetlerde bulunması ve uyum yeteneklerini artırmasının önemini de vurgulamaktadır.